GD olarak da bilinen soman, sinir ajanı olarak sınıflandırılan insan yapımı kimyasal bir savaş ajanıdır. Sinir ajanları, bilinen kimyasal savaş ajanlarının en toksik ve hızlı etkileyendir. Nasıl çalıştıkları ve yol açtıkları zararlı etki türleri açısından organofosfatlar adı verilen pestisitlere benzerler. Bununla birlikte, organofosfatlı pestisitlerden çok daha etkilidir. Soman, ilk olarak 1944 yılında Almanya’da bir böcek ilacı olarak geliştirilmiştir ve naftalin veya çürük meyve içeren kâfur benzeri hafif kokulu, berrak, renksiz, tatsız bir sıvıdır ve ısıtıldığında buhar haline gelebilmektedir. Ayrıca 1980’li yıllarda İran-Irak Savaşı sırasında kimyasal savaşta soman veya diğer sinir ajanları kullanılmıştır ve çevrede doğal olarak bulunmamaktadır.
Soman Gazına Maruz Kalma
Somanın havaya salınmasını takiben, cilt teması, göz teması veya soman ile nefes alma (inhalasyon) yoluyla maruz kalınır ve bu kimyasal suya kolayca karışır. Suya karıştırıldığında bu su kişileri zehirlemek için kullanılabilir. Suya salınmasını takiben, kişiler kirli su içerek veya ciltlerine kirli su bulaşarak maruz kalmaları da mümkündür. Ve yiyeceklere bulaştıktan sonra kontamine yiyecekler yenerek maruz kalabilirler. Ayrıca bir kişinin kıyafeti, buharına temas ettikten sonra soman salabilir ve bu da diğer insanların maruz kalmasına neden olabilir. Soman buharı havadan daha ağır olduğu için alçakta uzanan alanlara iner ve burada daha büyük bir maruz kalma tehlikesi yaratır.
Soman Gazı Nasıl Çalışır?
Soman gazının neden olduğu zehirlenmenin boyutu, kişinin ne kadar, nasıl maruz kaldığına ve maruz kalmanın ne kadar sürdüğüne bağlıdır. Bu buhar formuna maruz kaldıktan sonra birkaç saniye içinde ve sıvı forma maruz kaldıktan sonra birkaç dakika ila 1 saat içinde semptomlar ortaya çıkar. Tüm sinir ajanları, vücudun bezler ve kaslar için kapama düğmesi görevi gören bir enzimin düzgün çalışmasını engelleyerek toksik etkilerine neden olurlar. Bir kapatma düğmesi olmadan, bezler ve kaslar sürekli olarak uyarılır, bu yüzden yorulabilirler ve nefes alma gibi işlevleri artık sürdüremeyebilirler. Somon gazı diğer sinir ajanları ile karşılaştırıldığında, VX’ten daha uçucudur ancak sarinden daha az uçucudur. Bir kimyasalın uçuculuğu ne kadar yüksekse, bir sıvıdan buhara buharlaşma ve çevreye yayılma olasılığı o kadar yüksektir. Kişiler sıvı haliyle temas etmeseler bile buhara maruz kalabilirler. Bu kimyasal silah, yüksek oynaklığı nedeniyle acil fakat kısa ömürlü bir tehdittir ve çevrede uzun süre kalmamaktadır. Ayrıca sinir ajanı VX’ten (en güçlü sinir ajanı) daha uçucu olduğundan, VX’e kıyasla daha kısa süre açıkta kalan yüzeylerde kalmaktadır.
Soman Gazı Maruziyetinin Belirti ve Semptomları
Somanın kafur veya meyve kokusu olabilmesine rağmen, koku kişilere toksik maruziyet konusunda yeterli uyarı verecek kadar fark edilmeyebilir. Solunum maruz kalan kişiler, bazı semptomların bir kısmını veya tamamını, birkaç saniye ila saatler içinde yaşayabilirler. Bu semptomlar aşağıdaki gibidir:
• Anormal derecede düşük veya yüksek tansiyon
• Bulanık görme
• Göğüste sıkışma
• Bilinç bulanıklığı, konfüzyon
• Öksürük
• İshal
• Salya akması ve aşırı terleme
• Uyuşukluk
• Göz ağrısı
• Baş ağrısı
• Artmış idrara çıkma
• Mide bulantısı, kusma veya karın ağrısı
• Hızlı nefes alma
• Burun akması
• Yavaş veya hızlı kalp atış hızı
• Küçük ve hassas gözbebeği
• Göz sulanması
• Halsizlik
Derideki küçük bir sinir ajanı damlası bile, cilde temas ettiği yerde terlemeye ve kas seğirmesine neden olabilir. Herhangi bir yolla yüksek dozda somana maruz kalmak olumsuz sağlık etkilerine neden olabilir ve bunlar aşağıdaki gibidir:
• Konvülsiyonlar
• Bilinç kaybı
• Felç
• Solunum yetmezliği muhtemelen ölüme neden olur
Ayrıca bu belirti ve semptomların gösterilmesi, mutlaka bir kişinin somana maruz kaldığı anlamına gelmemektedir.
Somon Gazının Uzun Vadeli Sağlık Etkileri
Somon gazına hafif düzeyde maruz kalan kişiler genellikle tamamen iyileşir ve şiddetli maruz kalan kişilerin ise hayatta kalması pek olası değildir. Kişiler kendilerini korumalı ve somana maruz kalındıklarında yapmaları gerekenleri bilmelidir. Somon gazında korunmak ve maruz kalındığında yapılması gerekenler vardır ve bunlar aşağıdaki gibidir:
• Soman gazıdan kurtulmak tedavi ile mümkündür, ancak mevcut panzehirlerin etkili olması için hızlı bir şekilde (dakikalar içinde) kullanılması gerekir. Bu nedenle, yapılacak en iyi şey maruz kalmaktan kaçınmaktır.
• Somanın serbest bırakıldığı alan terk edilmeli ve temiz havaya çıkılmalıdır. Temiz havanın bulunduğu bir alana hızla hareket etmek, buharına maruz kalmaktan ölüm olasılığını azaltmada oldukça etkilidir.
• Somanın serbest bırakılması dışarıdaysa alandan uzaklaşılmalıdır. Mümkün olan en yüksek yere gidilmelidir çünkü soman havadan daha ağırdır ve alçak alanlara batmaktadır.
• Somanın serbest bırakılması iç mekândaysa hemen binadan çıkılmalıdır
• Kişiler maruz kaldıklarını düşünürlerse giysilerini çıkarmalı, tüm vücutlarını sabun ve suyla hızlı bir şekilde yıkamalıdır ve mümkün olduğunca çabuk tıbbi yardım alınmalıdır.
• Giysiler çıkarıldıktan sonra imha edilmelidir. Baş üzerinden giysileri çıkarmak yerinse kesilerek çıkarılmalıdır. Mümkünse giysi iki plastik torbaya koyularak ağzı sıkıca kapatılmalıdır. Giysilerin bu şekilde çıkarılması ve kapatılması, giysilerden bulunabilecek kimyasallardan korunmaya yardımcı olur.
• Giysiler plastik torbalara yerleştirildikten, sonra yerel sağlık departmanı veya acil durum personeli bilgilendirilmelidir. Bununla birlikte plastik poşetlere kesinlikle ellenmemelidir.
• Başkalarının giysilerini çıkarılmasına yardım ediliyorsa, kirlenmiş alanlara dokunmamaya çalışılmalı ve elbise olabildiğince çabuk çıkarılmalıdır
• Derideki sıvı somanlar olabildiğince çabuk bol miktarda sabun ve suyla yıkanmalıdır. Sabun ve suyla yıkamak, vücudu kimyasallardan korumaya yardımcı olur.
• Gözleri yanma veya bulanık görme durumunda 10 ila 15 dakika sade su ile yıkanmalıdır
• Soman yutulmuşsa, kusulmamalı veya sıvı tüketilmemelidir.
Soman Gazı Maruziyeti Tedavisi
Tedavi, somanın bir an önce vücuttan çıkarılması ve hastane ortamında destekleyici tıbbi bakımın sağlanmasıdır. Soman için panzehirler mevcuttur ve maruz kaldıktan sonra mümkün olan en kısa sürede verilirlerse çok yararlıdırlar. Klinisyenler şüpheli vakaları uygun şekilde tedavi etmeli ve laboratuvar onayını beklememelidir.
Sinir Ajanları veya Organofosfatlar
Sinir ajanı veya organofosfat toksisitesi, birden fazla maruz kalma yolundan kaynaklanabilir. Aşırı solunum, oral sekresyonlar, ishal, kusma, diyaforez, konvülsiyonlar, değişmiş mental durum, miyoz, bradikardi, felç, solunum durması ve ölüme kadar ilerleyebilen genelleşmiş güçsüzlükten oluşan kolinerjik sendromdan oluşur. Bazı durumlarda, nikotinik reseptörlerin uyarılmasından kaynaklanan aşırı otonomik aktivite, sendromda baskın olur, fasikülasyon, hipertansiyon, midriyazis ve taşikardi olarak ortaya çıkar.
Teşhis İçin Laboratuvar Kriterleri
Biyolojik olarak CDC veya bu kapasiteye sahip bir laboratuar tarafından belirlenen idrarda sinir ajanlarının tespit edildiği bir durumdur. Spesifik bir ticari laboratuvar referans aralığına dayalı olarak azalmış plazma veya kırmızı kan hücresi kolinesteraz aktivitesi, bir sinir ajanına veya organofosfata maruz kalmaya işaret edebilir. Bununla birlikte, kolinesteraz aktivitesi için referans aralıkları geniştir, bu da bir temel ölçüm olmadan bu değerlerin yorumlanmasını zorlaştırır veya ölçümleri zaman içinde tekrar eder. Çevresel olarak ise çevre örneklerinde organofosfat pestisitlerin tespiti yapılır. Bununla birlikte, çevresel numunelerde sinir ajanları için bir doğrulama testi hemen mevcut değildir.
Somon Gazı Vaka Sınıflandırması
Vaka sınıflandırılmasında şüpheli durum, maruz kalma potansiyeli olan kişinin sağlık çalışanları veya halk sağlığı görevlileri tarafından belirli bir kimyasal madde tarafından zehirlenmesi için değerlendirildiği, ancak belirli bir inandırıcı tehdidin bulunmadığı bir vakadır. Muhtemel olan vaka sinir ajanı veya organofosfat pestisit maruziyeti için yüksek bir şüphe indeksinin (güvenilir tehdit veya hasta geçmişi) mevcut olduğu veya bu vaka ile laboratuvarca doğrulanmış bir vaka arasında epidemiyolojik bir bağlantı olduğu klinik olarak uyumlu bir vakadır. Onaylanmış vaka ise laboratuvvar testlerinin maruziyeti doğruladığı, klinik olarak uyumlu bir vakadır.
Bununla birlikte kaboratuvar testleri yapılmadıysa, vaka ya belirli bir kimyasala ilişkin baskın miktarda klinik ve spesifik olmayan laboratuvar kanıtı mevcut olduğundan ya da ajanın etiyolojisinin % 100 kesin olarak bilindiğinden doğrulanabilir.
Kaynakça:
seachoice.org/what-ascs-chemical-rules-mean-for-canadian-farmed-salmon/
stopptt.com/wp-content/uploads/2013/12/32bfe50e457fb45a03.pdf
Yazar: Özlem Güvenç Ağaoğlu